1 Mayıs 2011 Pazar

Grup 9

Fotoğraf günlerimiz dün bitti. Oldukça güzel ve keyifli dolu dolu üç gün geçirdik.
Katılan ve emek veren herkese teşekkürler. Umarım her sene gelişerek daha güzel günler düzenleriz.


Tabi fotoğrafla içiçe üç gün geçirince, yazacak çok şey birikti. Yavaş yavaş notlarımı toparlayarak buraya da aktarmaya çalışacağım.
Dün son oturumlardan biri Merih Akoğul-Ali Selen söyleşisiydi. Söyleşiden çok ikisinin karşılıklı konuşması tadında geçti. Bana düşünce olarak çok birşey katmasa da, fotoğraf kültürü açısından yararlı oldu.
Yeni isimler duydum, bilmediğim ajans ve fotoğraf grubu isimlerini not aldım. Vakit buldukça araştıracağım.


Ancak ilk olarak Grup 9'dan bahsetmek istiyorum.
"Grup 9" Merih Akoğul'un 1984 yılında kurduğu, fotoğrafçılardan oluşan bir grup. 
Fotoğraf camiasındandan tanıdığı insanları ve fotoğrafla ilgilenen dostlarını bir araya getirerek birlikte gelişim gösterebilecekleri, üretip paylaşabilecekleri bir ortam oluşturmak istemiş.


Grup 9'da bulunan fotoğrafçılar; Merih Akoğul, Hüsnü Atasoy, Kamil Fırat, İhsan Gençelman, Ömer Şükrü Göksu, Aydın Karadöller, Mustafa Kocabaşı, Yaşar Saraçoğlu ve Ali Selen.


Zamanında büyük zorluklarla fotoğraf çekmişler, sergiler açmışlar. Ancak buna rağmen pek çok çevre tarafından eleştirilmişler. Pek destek görememişler.
Merih Akoğul ile Ali Selen boş gelmemişlerdi. Arşivlerinin de bir kısmını toplayıp getirmişler. Bize de Grup 9'un bir broşürünü verdiler. Tabii tarihi bir belge niteliği taşıyor. 
Bir eşini bulmak zor. O eski kağıt kokusu çok hoş. Broşürün içinde her birinin kısa özgeçmişi ve birer fotoğrafları bulunuyor. Bir de kendilerine özgü logoları var. Gruba hep dostlar yardımcı olmuş. Bütçe sıkıntıları olduğu için logoyu bir arkadaşları tasarlamış. Sevimli bir logo. Paylaşmak isterdim ancak internette bulamadım.


Broşürde bir de 'Dost sergi salonu'ndaki fotoğraf sergisindan bahsediliyor.
Bilmiyorum.
Ankara'nın ünlü DOST kitabevinin alt katında sergi salonu varmış eskiden. Bu düşünce çok hoşuma gidiyor.
Dost'u seviyorum. Ankara'ya her gittiğimde uğruyor, bir iki saat geçiriyorum. Bir de alt katındaki sergi salonu hala olsa!
Aslında tüm kitabevlerinin bir sanat köşesi olsa. 
Büyük veya küçük, hepsi birşeyler sergilese dönem dönem. Çok hoş olmaz mı?  
Kitabevlerinin daha sosyal ortamlar olması gerek. İnsanların birbirleriyle konuşup, sohbet edebildiği, fikir alışverişinde bulunabildiği. Görevlilerin sistemden bakmayıp, seni kolundan tutup rafa götürdükleri yerler olmalılar bir de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder