4 Temmuz 2011 Pazartesi

Paylaşmak, anlatmak, haykırmak, üzerine yazmak, konuşmak istediğim öyle fotoğraflar, bu fotoğrafları çeken öyle fotoğrafçılar var ki...
Yapamıyorum.
Anlatamıyorum.
Kıskanıyorum.
Bu, kıskançlık duygusundan da öte, daha baskın bir his. Beni paylaşmayı istememeye iten bir baskı üstümde. 
Kendimle bile paylaşmak istemiyorum.
Kendimden bile saklayayım istiyorum.
Ne yapsam olmuyor.
Ne yapsam ne de yapmasam olacak. Olacak gibi değil.
İçime sinecek gibi değil.
Bilmiyorum.

2 yorum:

  1. Var canım! Aynısı bana "edebiyat" alanında çok olmuştur. Paylaşsan yeterli olmaz, anlatsan anlayan olmaz! Öyle seversin, benimsersin ki ağlayasın gelir. Bunun adı TUTKU ve şükret ki senin de böyle bir tutkun var! Tavsiye istememişsin ama yine de -öğretmenlik alışkanlığı mı dersin yoksa paylaşmayı seven bir Martı duyarlılığı mı, sen bilirsin şeker!- derim ki çık sen de fotoğraf çek, yarat! Tek çare bu; yaratmak! :)

    YanıtlaSil
  2. Anladım ki olmuş.
    Bize aynısından olmuş.
    Tutku mu bilmem ne meretse çok zorluyor beni.
    Çekiyoruz bakalım.

    YanıtlaSil